Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) Yönetim Kurulu Başkanı Rasim Şişman, Muğla’daki Akbelen Ormanı’nda devam eden ağaç katliamaına ilişkin; ” İkizdere’de başlayan zinciri ilmek ilmek örerek tüm yurda yaymak tarihsel görevimiz ve omuzlarımızdaki ağır bir sorumluluktur. Zira sadece Akbelen’de değil, İstanbul, Kırklareli, Tekirdağ, Balıkesir, Düzce Ankara, Diyarbakır, Bitlis, Siirt, Mardin, Urfa, Kilis, Hatay ve tüm Türkiye’de kuşatma altındayız” açıklamasını yaptı.
SODEV Yönetim Kurulu Başkanı Rasim Şişman, Muğla’da Akbelen Ormanı’ndaki ağaç katliamına ilişkin açıklama yaptı. Şişman, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
“AKP, KOLLUK KUVVETLERİ GÖZETİMİNDE TOPRAĞIMIZA TÜM DOĞAYA SALDIRIYOR”
“İktidara geldiği günden bu yana; toplumsal ekonomik siyasal krizler yaratmak konusunda mahir olan AKP, kolluk kuvvetleri gözetiminde toprağımıza, ormanlarımıza ve derelerimize, kısaca tüm doğaya saldırıyor. Üstelik bu saldırıların şiddetini, iklim krizinin gittikçe derinleştiği ve tüm dünyanın gündemine olduğu bir dönemde giderek artıyor.
Akbelen’de yurtaşlarımız hem ormanlarını talan eden sermayeye hem gözlerine saraya dönmüş yargıya ve hem de tüm bunları görmemek için başını başka yöne çeviren basına karşı günlerdir direniyor. Yediden yemişe direnen tüm yurttaşların bugün karşı karşıya olduğu şiddet ve orantısız güç kullanımı hesap verilebilirlik mekanizmalarının işletilmediği ve cezasızlık politikasının yaygınlaştığı bir dönemde iktidarın bir güvenlik sorununa nasıl dönüşebileceğinin en önemli örneklerinden biridir.
“İKİZDERE’DE BAŞLAYAN ZİNCİRİ İLMEK İLMEK ÖREREK TÜM YURDA YAYMAK TARİHSEL GÖREVİMİZ VE OMUZLARIMIZDAKİ AĞIR BİR SORUMLULUKTUR”
AKP iktidarının sermaye merkezci pratiklerinin hem doğayı hem insanlığı nasıl tehdit eder hale geldiğini anbean deneyimliyoruz. Politika ve gücün özdeşleştiği bu yapıya karşı İkizdere’de başlayan zinciri ilmek ilmek örerek tüm yurda yaymak tarihsel görevimiz ve omuzlarımızdaki ağır bir sorumluluktur. Zira sadece Akbelen’de değil, İstanbul, Kırklareli, Tekirdağ, Balıkesir, Düzce Ankara, Diyarbakır, Bitlis, Siirt, Mardin, Urfa, Kilis, Hatay ve tüm Türkiye’de kuşatma altındayız. Tek adam rejimine karşı yaşamın her alanında etkin güçlü kolektif bir mücadeleyi yükseltmek artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu kuşatmayı, akıl, sağduyu ve dayanışmayla aşabileceğimize inanıyoruz. Uzun soluklu bu mücadelede ağzında damla suyla ateşe koşanlara bin selam olsun.”
